20 Ağustos 2010 Cuma

Pergelin İğnesini Batırıp Bir Daire Çiziyorum...

Pergel denince aklıma ilkokul yıllarında kullandığım ,içindeki kadife bölümüne gömülü  "yedek parçalarıyla" ,yeşi gri kutusu içindeki -tahminen- fabel markalı gümüş renkli pergelim gelir(di).Pergel takımının (öyle denirdi) doğum günümde hediye geldiğini ,içine kurşun kalem bir vidayla sıkıştırılan pergel sahibi sınıf arkadaşlarıma hava attığımı da hatırlıyorum.

Yukarıda "gelirdi" dedim.
4 yıldır aklıma Deivid De Souza geliyor.

Elinize dev bir pergel alıp Deivid'in etrafına 1,5 metre yarı çapında bir daire çizdiğinizi düşünün.O daireden 2.1 metre yüksekliğinde bir silindirin yukarı çıktığını varsayın.

İşte Deivid, o silindirin herhangi bir noktasına gelen  topu yerinden hiç kımıldamadan ayağında,kafasında yumuşatma becerisine sahip bir oyuncumuzdu.Hareket halindeyken gelen pası yumuşutma becerisini es geçtiğim düşünülmesin.Anlatmak istediğim ,topu kontrol edeyim derken duvara çarpan tenis topu gibi ayağından topu açan/kaçıran nice forvetle farkını daha net anlatabilmek.

Kadife top hakimiyeti yanında bitirici şutları ,ver-kaçlardaki ver ve kaç görevlerini zekice, başarıyla uygulması ve tek vuruşlarıyla "her genç kızın rüyası zetina dikiş makinası" tadında çok nitelikli bir futbolcuydu.

Dizilişte Gökhan Gönül'ün önünde yer almasına rağmen ,kendini devlet memuru gibi sadece o kulvardan sorumlu hissetmeyip göbeğe,hatta sola kaçıp tekrar aynı ciddiyetle yerine geldiği pozisyonlar gözümün önünde.Gökhan'ın önünde ona yol açan bir kar küreme aracı vazifesi görüp defansı peşine taktığını ,Gökhan'ın onunla beraberken çizgiye kolayca indiğini de unutmadan yazayım.


Top rakipteyken topun arkasına geçmeyi de çok iyi bildiğini ,belki de Fenerbahçe'nin sistemi gereği öğrendiğini nice maçta gördük.

Peki bu kadar yetenekli bir oyuncuyu neden kadroda tutmadık ?

"Geçirdiği ağır sakatlık sonrası toparlanamadı" klişesinde doğruluk payı var mı ? Yok değil elbette ama az.

Güiza efendinin sakatlık geçirmemiş halinden daha diri ,Mehmet Topuz'un futbol bilgisinden daha parlak,Kazım'dan her koşulda daha ciddi ve en az Alex kadar yetenekli ve belki de verimli olmasına rağmen geçen sezon hatalı teknik ve idari kararla yabancı kontenjanına takıldı.Farklı mevkilerde oynama lüksüne rağmen forma şansı bulamadı. 

Hele hele "yeterince hırslı değildi" sözüne takımın geneline bakınca katılmak mümkün değil !



Yönetimin vefa örneği gösterip sakatlık haline rağmen sözleşmesini uzatıp aldığı ücrete yaptığı okkalı zam Deivid'in sonu oldu.Bu ücret karşılıklı anlaşılarak düşürülse Deivid kalabilir miydi bilinmez.Brezilya'da yıllık ne kadar kazanacak olabilir ki ?

Türkiye'de futbol tercihleri rasyonellikten çok uzak.Deivid geçen sezonki son Trabzonspor maçında gol atsaydı (ligdeki tek golü olmasına rağmen) gönderilir miydi ?

Fenerbahçe'nin oyuncu alma ve gönderme politikalarına akıl erdirmek ,sebep sonuç ilişkisi kurmak çok zor.

Gollerin ve üstün becerinle sevgiyle hatırlanacak adamsın Deivid De Souza...


12 Ağustos 2010 Perşembe

Fenerbahçe'nin Belalısı :Cenk İşler !


Bir futbolcu kariyeri boyunca kaç kere sizin takımınıza gol atar ? 

Mesela Hakan Şükür Fenerbahçe karşısına çok çıkmıştır (47 maç), ensesiyle bile gol atmıştır (hatta bilerek eğildim ve ensemle attım demiştir,ki bu lafı bile ayrı bir yazı konusudur) Toplam da Fenerbahçe 'ye ligde 9 golü vardır (Lig+Kupa+TSYD ve diğer maçlar toplamı 21)

Peki bir futbolcu kaç farklı formayla çıkıp size gol atabilir ?

İki bilemedin üç.Hakan Şükür örneğinden gidersek toplam 21 golünü 3 ayrı formayla atmıştır.


Gezici santrafor tanımına "cuk oturan" Cenk İşler kolay kırılmayacak  bir rekora sahip.

4 büyükler Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzon'a farklı formalarla lig ve kupada tam 35 gol atmış !

Aslan payını Fenerbahçe'ya ayırmış.

Adanaspor formasıyla 4 gol
İstanbulspor formasıyla 1 gol
Konyaspor formasıyla 3 gol
Ankaragücü formasıyla 1 gol
Kayseri Erciyes formasıyla 2 gol
Kasımpaşa formasıyla 1 gol

Özetle 6 farklı takımla 12 gol !

Galatasaray'a 3 farklı formayla 8 gol,
BJK'a 5 farklı formayla 7 gol ,
Trabzonspor'a 4 farklı formayla 8 gol attığı notunu da meraklısı için yazayım.

Klasik taraftar söylemiyle :"Hadi Aziz Başkan,transfer mevsimi bitmeden al şu Cenk'i ,bitir bu çileyi..."